30 Ocak 2015 Cuma

HELİN AVŞAR: "SPOR YAPMADIĞIMDA KENDİMİ KİRLİ HİSSEDİYORUM"




İnstagramda Helin Avşar'ı takip ediyorsanız benim gibi onun da sık sık spor yaparken çekilmiş fotoğraflarını ve videolarını paylaştığını fark etmişsinizdir. Ortak antrenör tanıdıklarımızdan da duyduğum kadarıyla Helin 'erkek gibi' çalışıyormuş. Tabii ki derhal sorularımı yolladım. Bana göre en enteresan bilgi kan grubu diyetini tercih etmesi...Ben de kendi grubuma göre beslenmeye dikkat edeceğim bundan sonra. Buyurunuz efendim...


 * Sosyal medyada spor yaparken fotoğraflarını ve videolarını paylaşıyorsun. Sende de benim gibi 'spor bağımlılığı' mı söz konusu?

Spor benim hayatım. Yapmadığım zaman kendimi kirli hissediyorum diyebilirim. Vicdan azabı da duyuyorum. Çocukluğumdan beri böyle. 7-8 yaşında ritmik jimnastik yapmaya başladım. 3 yaşından beri de yüzüyorum. Şimdi de fitness.

* Ablan Hülya Avşar da çok sportif. Birlikte çalışıyor musunuz?

şu sıralar zamanımız uymuyor. Ama yazın bol bol birlikte yüzüyoruz. O da hayatında spor olmazsa olmaz diyen insanlardan.

* Kişisel bir antrenörle mi çalışıyorsun?
Evet, çünkü başka türlü olursa kaytarabiliyorum. Antrenör sizi ister istemez disipline sokuyor.  Şu an pilates, fitness, yürüyüş ve cross-fit yapıyorum.
* Beslenme programından bahsetsene biraz da...
Kan grubuma göre besleniyorum. Benim metabolizmam et ile kilo vermeye müsait. O yüzden protein ağırlıklı besleniyorum. Sebze yersem şişiyorum.


* Kaçamak yapıyorsundur. Favori kaçamağın ne? Ve ertesi gün nasıl toparlıyorsun?
Pizzaya hayır diyemiyorum. Kaçamak yaptığım günün ertesinde tüm gün haşlanmış yumurta ve ananas yerim. Ödemi atarım.

* 0 beden takıntın var mı?
o kadınlar bana çelimsiz ve bulimik gelirler. Bir insan o kadar inceyse sanki hastaymış gibi düşünüyorum. Hafif kas ve sağlıklı zayıf görünüm en güzeli. Zaten dünya da bunu keşfetti. Trend artık bu: Sağlıklı ve güçlü kadın.

* Spora bugün başlayacak birine nasıl bir tavsiyen olur?
Bence herkes kendi bedenini tanımalı. Kimi pilates ile incelir kimi daha aktif bir sporla. Önce vücut yapına uygun sporu bulacaksın. Az ve sık beslenmek de mühim. Bir de gece 8 den sonra bir şey yememek kiloyu korumak adına mühim. Son olarak da derim ki: Kardiyo çalışmasını ihmal etmesinler. En azından her gün minimum 20 dakika yürümeleri gerek.










29 Ocak 2015 Perşembe

PINAR ALTUĞ ATACAN: "HİÇ SIFIR BEDEN OLMADIM"


Onu ilk bir derginin hafta sonu organizasyonunda yakından görmüştüm. Uzaktan selamlaşmıştık. "Ne samimi  kadın" demiştim içimden. Kızı ve eşiyle o kadar mutlu gözüküyordu ki biraz da imrenmiş, aynısını dilemiştim kendime...Aradan yıllar geçti ve pek bir şey değişmedi. Pınar Altuğ Atacan hala onu tanıdığım güzellik ve içtenlikte. Bense hala aynı dileği yolluyorum evrene.



* Fit kadın denilince aklıma ilk gelen isimlerdensin. Spor, hayatında ne kadar yer kaplıyor?
Çok küçük yaştan beri sporla iç içeyim,bir ara bunalmıştım bıraktım o arada doğum da yaptım,kızım 3 yaşına geldikten sonra tekrar spora döndüm. Okuldayken hentbol takımındaydım ama onun öncesinde ilkokulda haftasonları Bağlarbaşı spor salonuna gidip ritmik ve aletli jimnastik yapıyordum.
* Rutinin ne? Yani haftada kaç gün ne yapıyorsun?

3 senedir nerdeyse hiç şaşmadan haftada 2 gün ağırlık ve kondisyon antrenmanı yapıyorum ayrıca yakın zamana kadar 1 gün de pilates yapıyordum. Fırsat buldukça da evdeki kondisyon bisikletinin üzerine çıkmaya çalışıyorum.

* Kişisel antrenörle mi yoksa bireysel mi çalışıyorsun?
Belimde fıtık,diz kapaklarımda kayma var dolayısıyla daha kontrollü spor yapmam gerekiyor bu yüzden personal training yapıyorum,hem bu sayede kaytaramıyorum:)
*
 Belli bir beslenme programın var mı?

Bu ara diyetteyim biraz daha incelmek için. Benim için hep doğru adres Taylan Kümeli. Biraz ipin ucu kaçtı mı hemen kapısını çalarım. Onun dışında fazla yağlı yemek yemem, mümkün olduğu kadar karbonhidrattan da uzak durmaya çalışıyorum.


 * Eskiden sıfır beden kadınlar modaydı. Şimdi sportif ve fit kadınlar gözde. Blogu okuyan ve fiziğinden memnun olmayanlara ne tavsiye edersin?
Ben hiçbir zaman 0 beden kadın olamadım, modellik yaptığım zamanda bile. Ama küçük yaştan itibaren spor yaptığım için her zaman fittim. Valla spor yapmak için sadece spor yapmayı istemek lazım. İllaki spor salonuna gitmek gerekmiyor.Eğer istiyorsanız bu işin bahanesi yok. Haftada 3 gün 1 saat tempolu yürüyüş bile fazlasıyla insanı şekle sokar,biraz da yediklerinize dikkat ederseniz.Hele artık internet sayesinde her türlü egzersiz programına ulaşmak mümkün.Açın izleyin yapın ama mutlaka spor yapın.Sadece fiziğiniz düzelsin diye değil,kendiniz için yapın. Sağlık,mutluluk için:))

* Çok yoğun tempoda çalışıyorsunuz proje döneminde. Nasıl koruyorsun disiplinini? Mesela kaçamak yaptın diyelim ertesi gün nasıl telafi edersin?
Valla koruyamadığım zamanlar da oluyor.Eğer küçük kaçamaklarsa tabii ki telafi edebiliyorum,bir gün kaçırdımsa ertesi gün salata ızgara ile toparlıyorum. Kaçamağım da çikolata. Ona dayanamıyorum işte.
* Doğumdan sonra hemen toparladın. Bu nasıl oldu?
Normal doğum yaptığım için şanslıydım karnım çabuk toparlandı.16.5 kiloyla doğuma girmiştim ama ertesi gün anladık ki çoğu ödemmiş çünkü sabah 9 kilosu gitmişti,kalanı da ben verdi.* Kızın Su ileride sporla ilgilensin ister misin? Şu an bir şeyler yapıyor mu?

İstemez miyim?zaten anne ve babasının spor yaptığını gördüğü için sporu hayatın bir parçası zannediyor:))Şimdi bahar ve yaz aylarında yüzme dersi alıyor,geçen hafta da kayağa başladı:))










23 Ocak 2015 Cuma

KEREM BURSİN, BURCU ESMERSOY GİBİ İSİMLERİN HOCASI BURAK UĞUR: "RİNGDE KİMSE ÜNLÜ DEĞİLDİR"















Spor yapan fit kadın denilince akla ilk gelen isimlerden biri şüphesiz Burcu Esmersoy. Burcu ile gazetecilik döneminden beri tanışırım ve ne zaman bir araya gelsek konu illa Bujin Burak'a yani Burak Uğur'a gelir. Burak Bujin Fight Club'ıb sahibi.2003 yılından beri hizmet veren mekanı merak ediyorsanız internette araştırmanız kafi. Burak'la ilgili en çok sevdiğim detay ise onun "ünlülerin" hocası olarak algılanmaktan nefret etmesi. Ona göre ringde karşısına geçen öğrencinin kim olduğu, ne iş yaptığı hiç önemli değil. Ama yine de klişeler klişesi tabir ile söylemek gerekirse Kerem Bursin'i de kim dövüyor derseniz cevabım: Burak Uğur.
İnşallah yakın bir zamanda bir araya geleceğiz ve ben de ilk dersimi alacağım Burak hocadan. Ama öncesinde sorularımı cevaplamasını istedim, kırmadı.


* Ne zaman sana ulaşmaya kalksam ringdesin. Haftada kaç gün çalışıyorsun yani kaç gün spor yapıyorsun?
Profesyonel olarak dövüştüğüm zamanlarda haftada 6 gün 2 saat. Diğer zamanlarda ise haftada 4 gün 1 saat. Aslını istersen hayatım öğrencilerimle birlikte ringde geçiyor diyebiliriz.  Boks, Kick boks ve fonksiyonel antrenman yapıyoruz.
* Eskiden kadınlar sıfır beden olmak için uğraşır aç gezerdi. Şimdi de tüm derdimiz kum torbasıyla..Atletik olmak ve bu hazzı duymak artık önemli oldu hayatımızda. Sağlıklı bir görüntü zayıflığın önüne geçti. Zaten bana sorarsan atletik kadın seksi kadındır. Ağırlık çalışmayan kadını kabul edemiyorum.* 'Ünlülerin hocası' lafından nefret ediyorsun ama öğrencilerinin birçoğu ünlü:) o yüzden sormadan duramayacağım. Kimler geliyor? En son gözüme Kerem Bursin takıldı:)

Dışarıdan öyle bir algı var maalesef. Ünlülerin hocası, sosyete kulübü gibi...Şöyle söyleyeyim gelen "ünlü"ler kulübe ayak bastıktan sonra "ünlü" değiller. İçeride herkes aynı muameleyi görür. Egonun ringde barınma şansı yoktur. Burada bir hizmet değil bir eğitim veriliyor. Biz burda öğrettiklerimizi sahada öğrendik ve öğrencilerden önce kendilerine sonra antrenman yaptıkları yere ve hocalara saygılı olmalarını istiyoruz. Kerem Bursin konusunda haklısın bizimle çalışıyor. Diğer isimler arasında Nazlı Çelik, Burcu Esmersoy, Engin Altan,Fahriye Evcen,Sinem Kobal ,Melis Birkan,Cengiz Coskun, Mete Horozoğlu, İlker Kızmaz, Sarp Apak , Erdem Yener, Selma Ergec, Cansu Dere, Gökhan Özoğuz, Aras Bulut , Serkan Çayoğlu,Songül Öden,Berk Ercer,Sinan Tuzcu, Doluna Soysert, Alican Yücesoy, Kaan Urgancıoğlu, Rıza Kocaoğlu, Ezgi Mola, Burak Çelik, Emre Kızılırmak, Emre Karayel ve Mutafa Sandal var. Hepsi de iyi sporcular, sıkı çalışıyorlar. Burcu Esmersoy 15 yıllık arkadaşım şu an çok ileri seviyede olduğunu söyleyebilirim. Dolunay Soysert ve Ezgi Mola da boks da çok iyiler.
* Hayatında hiç spor yapmamış birine tavsiyen ne?

Hemen başlasın. Pazartesiyi beklemesin.
* Nasıl besleniyorsun? Kaçamak yapıyor musun arada?
Fit Chef isimli firmadan beslenme desteği alıyorum. Yemeklerimi yolluyorlar. Sabah öğlen protein ve karbonhidrat aksam ise sadece protein ile besleniyorum. Haftada bir gün de öğlen yemeğinde canım ne çekerse yiyorum. Benim kaçamağım bu.


 







21 Ocak 2015 Çarşamba

ZİPLAMAK MUHİM

Squat kelimesine asina olanlariniz vardir eminim.. İlk kez duyanlar icin bu bir comelme egzersizi. Basit gozukse de adamin canina okuyor;)))
Testesteron (erkeklik hormonu) salgilamasini artirdigi icin hanimefendilerin daha cok yapmasinda fayda var ki aradaki hormonsal acigi kapatalim ve biz de en az onlar kadar hizli yag yakalim degil mi?
Hareketin sicramali versiyonunu yapiyorum. Tamam goruntu komik ama uzun vadede yuvarlak ve kasli popo sahibi olmak icin buna katlanabilirim. Siz?

20 Ocak 2015 Salı

FARKINDA OLMASAK DA BİRÇOĞUMUZ BAĞIMLIYIZ



Feyza Bayraktar benim lise arkadaşım. Birçoğunuzun başına geldiği gibi zaman içerisinde koptuk...Ancak Feyza'nın mesleği bizi yeniden buluşturdu. Kendisi psikolog, özellikle de yeme bozuklukları üzerine uzman. "Yemek ya da yememek" adında bir de kitabı var.  Hem hastası hem de arkadaşı olarak size söyleyeceğim şu: Hani hayatınızdan bir şeyler düzgün gitmediğinde kendinizi buzdolabını önünde ya da en yakın pastanede buluyorsunuz ya. Bu kadın sizi o 'beladan' kurtarıyor.

* Yemek de tıpkı alkol, sigara gibi bir bağımlılığa dönüşebilir mi?
Evet. Aslında yemeklerin özellikle de şeker ve karbonhidrat ağırlıklı olanların biyolojik olarak bağımlılık yapma özellikleri var. Yani marketlerde en sevdiğiniz bölümün abur-cuburlar olması tesadüf değil. Bu gıdalar yedikten sonra kişisel kısa süreli rahatlama sağlıyor. Bazı kişiler bu rahatlama duygusunu hayatın olumsuzluklarına karşı bir çeşit tedavi şekline getiriyorlar. İşte patronunla mı kavga ettin bir gofret ye ya da erkek arkadaşından mı ayrıldın doğru pastaneye gibi.
* Yeme bağımlısı olduğumuzu nasıl anlarız?

Yukarıda anlattığım belirtiler varsa öyle olma ihtimaliniz yüksek. Yani moralinizi düzeltmek için karbonhidrata yöneliyor ve bir noktadan sonra karşı koyamıyorsunuz. Tabaklarca makarna yemek, kocaman bir pastayı tek başına bitirebilmek gibi..Yardım almanız da fayda var.
* Kadınlarda daha çok görülen bir durumdan bahsediyoruz sanırım...
Aslında bu durum erkeklerde de çok sık görülüyor ama kadınlar yardım almaya geliyorlar. Yani bunun bir rahatsızlık olduğunu daha rahat kabul ediyorlar. Problem ergenlik çağlarında başlıyor. hasta yaşı ortalamamı istersen şöyle diyebilirim 20-30 arası.
* Eskiden sıfır beden modaydı. Suyla beslenen mankenler haber olurdu. Ya da yedikten sonra kusan kadınlar vardı aklımızda. Yeme bozukluğu sadece bu örneklerden ibaret değil oysa....

Bozukluğun sadece yemek yedikten sonra kusma olarak algılanması işin ciddiyetini biraz hafifletiyor. Oysa o kadar çok çeşidi var ki. Öncelikle şunu söyleyeyim. Kişinin kilosuyla ilgisi yok meselenin. Yani "normal" biri de yemek bozukluğu yaşıyor olabilir. Burada bakacağımız nokta yiyecekle ilişki. Yemek yemenin o kişinin hayatında ne kadar odak noktada olduğu. Biraz örneklemek gerekirse. Kişi normal kilodaysa ancak ısrarla kendisini kilolu görüp diyet yapıyor, vücudunu sporla aşırı yoruyorsa ve gün içerisinde sürekli kalori hesabı yapıyorsa ortada bir bozukluk olduğu aşikar. Sürekli tartılan, kilo almaktan inanılmaz korkan, müshil ilaçları alan ve çıkan her yeni zayıflama ürününe mutlaka sahip olan kişiler içinde bu geçerli. Ayrıca kişi kilo verince hayatının tamamen değişeceğini düşünüyor ve tüm planlarını tartıdaki rakam üzerinden yapıyorsa da destek almalı.
* Peki ne yapalım? Yani ben bu saydığın özelliklere sahip o kadar çok kişi tanıyorum ki...Beden size cevabı veriyor aslında. Bir kere gerçekten aç olmadan yemek yememeye gayret edelim. Bence en iyi başlangıç durum tespiti yapmak. Yani bir yemek günlüğü edinmek. Hangi duygularla yemeğe yöneliyorum. Hangi hislerimi rahatlatmak için abur-cubur bölümündeyim...Kendinizi dinleyin ve cevapları not edin. Bu, farkındalık kazandıracaktır. Aslında mesele yenilen şeyi lezzeti değil sadece verdiği rahatlama duygusu. Bu duyguyu başka yollardan da elde edebilirsiniz. Hafif tempolu bir yürüyüş, masaj, ılık bir duş gibi. Yeme isteği kriz halinde geldiğinde kendinizi biraz oyaladığınızda göreceksiniz ki o çikolatayı gerçekten yemek istemiyorsunuz. Ancak şu da mühim; kişi kendi kendine  durumla baş edemiyorsa mutlaka bir yardım almalı. Psikolog ile görüşmeli.






19 Ocak 2015 Pazartesi

ERKEKLER SADECE KOLLARINI DEĞİL YÜREKLERİNİ DE GELİŞTİRMELİ



İnstagramda en sevdiğim hesaplardan biri Nilgün Bodur'unki. Nilgün 41 yaşında bir firmada pazarlama direktörü. Benim gazetecilik döneminden arkadaşım. Hesabına mutlaka bakın derim.  Bir kere enfes yemek fotoğrafları var. Bu da yetmezmiş gibi hem tariflerini veriyor hem de hazırlarken hissettiklerini yazıyor. Bir çeşit terapi gibi onun paylaşımlarına bakmak...Tabii ki kendisini bloğa konuk ettim. Sporu, fit olmanın anlamını ve sağlıklı yemeklerinin hikayesini konuştuk.

* Hangi spor dallarıyla ilgileniyorsun? Ne kadar zamanını alıyor?
Fitness ve Koşu. Haftada 6 güne çıktığım oluyor ama şu sıralar yoğun iş hayatı nedeniyle 3 gün 1 saat koşuyorum.
* Eskiden sıfır beden modası vardı. Şimdi ise kaslı ve kuvvetli kadınlar gündemde. Ne düşünüyorsun bu konuda?

0 beden genetik bir özellik bence. Diyet ve spor ile ilgisi fazla yok. Ben fit bir 38 bedenin çok daha kadınsı ve sağlıklı
göründüğüne inanıyorum. Erkekler de sanırım benim gibi düşünüyor.
* Karşı cinsin kaslı olması seni ne kadar ilgilendiriyor?
Ben karnı düz ve omuzları geniş erkekleri beğeniyorum. Göbekli, şişman birini istemem açıkçası. Ama sadece gelişmiş kollar yeterli
değil , gelişmiş bir yürek de lazım.
* Hayatında hiç spor yapmamış ama niyetli birine ilk tavsiyen nedir?
Hemen yürümeye başlasın. Bir süre sonra bu yetmeyecektir zaten. Hafif koşu ile fit kalabilir. Sabahları yataktan kalkar kalkmaz yapılacak 3 x 15 squat(çömelme) hareketi de çok işe yaratacaktır.
* Herkes kaçamak yapar. Seninki ne?
Diyet uygulamıyorum. Çok sosyal bir hayatım var. Geri kalan tüm zamanlarda oldukça sağlıklı besleniyorum. Ama dışarı çıkınca da onu içmem, bunu yemem demiyorum. Bir gün çok kaçırdıysam ertesi gün dikkat ediyorum. Yine de günde minimum 1500 kalori alıyorum. Yoksa ayakta duramam ve spor yapamam. Protein ağırlıklı besleniyorum.
* Besin tavsiyesi alıyor musun?
Almıyorum. Yediklerimin içindekiler oldukça faydalı. Mutlaka chia tohumu, yulaf ve yumurta beyazım var gün içinde. Yağsız
beyaz peynir ve yulaf kepeği de tüketiyorum.
* Gelelim sadede. Benim ve eminim bilen herkesin bayıldığı yemeklerine. İnstagram hesabının hikayesi nedir?
Bir boşanma geçti başımdan ve sonra kendimi dışarıda arkadaşlarımla yerken içerken buldum. Kilo almaya müsait bir yapım var ve bu sebeple kısa sürede aynada kendini görünce depresyona girebilecek duruma gelmiştim. Hayatımı çeki düzene sokacak biri olması
gerektiğine inandım ve Uğur Gedik ile tanıştım. Özel hoca desteğiyle hem kilo veriyor hem de sağlıklı besleniyordum ama sosyal hayatım sıfırlanmıştı. Yaptığım yemekleri sıkıntıdan fotoğraflayıp instagrama koymaya başladım. Zamanımı mutfakta sağlıklı karışımlar yaparak geçirmeye ve yaptıklarımı sosyal medyada paylaşmaya başladım. İnsanlar birbirlerine hesabımı tavsiye etti ve bugün 75.000 takipçim oldu …
* Tariflerini kitapta toplayacak mısın? 

İnstagram hesabım zaten yemek kitabı gibi. Ölçü kullanmadığım ve yemekleri biraz da kafamdan attığım için tarif vermekte zorlanabilirim.
* Bize yapması kolay bir tarif "atarsın" artık?

Olgun Muz ve olgun avokadoyu mutfak robotunda 1 yemek kaşığı kakao ve 1 tatlı kaşığı bal ve bol tarçın ve vanilya ile çekin.. İşte size sağlıklı bir puding. Muz yeterince olgunsa bala da ihtiyaç kalmaz…






18 Ocak 2015 Pazar

KEREM SEDEF: "ESAS MESELE AYNADAKİ GÖRÜNTÜDEN MEMNUN OLMAK"



      Evet, geçen hafta söylediğim üzere spor ile uğraşan profesyonel ve amatör kişilerle yaptığım röportajlara başlıyorum. Buna biraz da kendimi yalnız hissetmemek adına (İnstagramda kan ter içinde fotoğraflarını paylaşan tek deli olmamak için) hem de sizlere motivasyon sağlamak amacıyla başladım.
    
Başlıktan da anlaşılacağı üzere karşımızda "ünlü" bir spor aşığı var. Model grubunun bateristi Kerem Sedef.  Aslında kendisi bu satırları okurken o "ünlü" lafına hafif kızacak ve sonra her zaman yaptığı gibi gülümseyip geçecek. Zaten kızdığı da güldüğü de çok anlaşılmıyor zira epey sakallı. Bu arada şunu da söylemeden geçmeyeyim, Kerem Sedef sakalın bu kadar yakıştığı çok az erkekten biri. Eveeet, yeterince sempatik bir giriş oldu ise sizi soru cevap kısmına alalım:)

* İlgilendiğin spor dalları neler?
Crossfit, Amerikan futbolu, basketbol ve ekstrem sporlar.
* Haftada kaç gün spor yapıyorsun? Haftada 3 gün crossfit yapıyorum. Ortalama 2 saat süren bir antrenmandan bahsediyoruz. haftada bir basketbol oynadığımız bir grubumuz var. Vakit bulduğum zamanlarda da ekstrem sporlarla ilgileniyorum.
* Eskiden kadınlar sıfır beden olmak isterdi. Artık o donem bitti. Şimdi ki hedef: Fit olmak. Bir erkek olarak fikrin nedir? Kesinlikle sıfır beden durumu geçerli değil artık. Ama fit olmaya çalışmak bir modadan çok daha fazlası.  Görüntüden ziyade bir yaşam biçimi. Rahat hareket edebilmek, yorulmamak ve hayattan daha çok keyif almak için önemli. Ayrıca bence herkes kendini nasıl mutlu hissediyorsa öyle yaşamalı. Başkası için zayıflıyorsanız ya da spor yapıyorsanız hiçbir geçerliliği yok. Aynaya bakıp gördüğünüzden memnun olmanız lazım bütün mesele bu. Ama tabii ki fit kadınların daha çok ilgi çektiğini söyleyebilirim.
* Hayatında hiç spor yapmamış birine tavsiyen ne?
Pazartesi değil bugün başlasın. Moda diyetleri takip etmeyi bıraksın ve hayatını değiştirsin. Bu kafada başlayan ve ancak orası değiştiğinde başarılı olunan bir mücadele.
* Sen nasıl besleniyorsun? Kaçamak yapıyor musun?Sürekli devam ettiğim bir beslenme programı yok. Ama genel olarak seçimlerimi sağlıklı besinlerden yana yapıyorum. Bu kaçamak yapmadığım anlamına gelmiyor. Arada sırada hamburger ve pizza yiyorum ve 'arada-sırada' olduğu için de daha çok keyif alıyorum.